Ondokuzmayıs Tıp Dergisi https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi <p>Ondokuzmayıs Tıp Dergisi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinin süreli yayınlarından biri olup 3 ayda bir (Mart, Haziran, Eylül, Aralık aylarında) yılda dört kez Türkçe dilinde yayımlanmaktadır. Ondokuzmayıs Tıp Dergisi'nde tıp bilimleri (temel tıp, dahili tıp ve cerrahi tıp) ile ilgili deneysel, klinik araştırma makaleleri, olgu sunumları, editöre mektup ve derleme makalelere yer verilmektedir.</p> <p>Ondokuzmayıs Tıp Dergisi, makale kabul, değerlendirme ve yayımlama hizmetlerini ücretsiz olarak gerçekleştiren bilimsel bir dergidir.</p> <p>Ondokuzmayıs Tıp Dergisi, bir açık erişim (open access) dergisidir. Bu bağlamda Budapeşte Açık Erişim Hareketine (BOAI) taraftır. BOAI'ye göre Açık Erişim, “[hakem değerlendirmesinden geçmiş bilimsel literatürün], İnternet aracılığıyla; finansal, yasal ve teknik engeller olmaksızın, serbestçe erişilebilir, okunabilir, indirilebilir, kopyalanabilir, dağıtılabilir, basılabilir, taranabilir, tam metinlere bağlantı verilebilir, dizinlenebilir, yazılıma veri olarak aktarılabilir ve her türlü yasal amaç için kullanılabilir olması”dır.</p> <p>Ondokuzmayıs Tıp Dergisi'ne gönderilen makaleler çift kör hakemlik sistemine tabiidir. Yazarlar ya da hakemler birbirlerinin kimliği ile ilgili bilgi sahibi değildir. Tüm makaleler iki hakem tarafından değerlendirilir. Makalelerle ilgili son karar editoryal kurula ve editöre aittir.</p> <p>Tüm makaleler intihal tespit ve kontrolü için İThenticate programı aracılığıyla taranmaktadır.</p> Ondokuz Mayıs Üniversitesi tr-TR Ondokuzmayıs Tıp Dergisi HBsAg Pozitif Kişilerde Anti-HDV Seropozitifliğinin Değerlendirilmesi https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/34 <p>Delta hepatit virüsü (HDV), konakta hastalık oluşturabilmek için hepatit B virüsüne (HBV) ihtiyaç duyan defektif bir RNA virüsüdür. Tüm dünyada yaklaşık 296 milyon insanın HBV ile 10-15 milyon insanın HDV ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Ortak bulaş yolları ve birlikteliklerinde karaciğer doku hasarının şiddetlenmesi göz önüne alındığında, HBsAg pozitifliği nedeniyle takip edilen hastaların HDV pozitifliği açısından da araştırılması önem arz etmektedir. Bu çalışmada HBsAg ve anti-HDV test sonuçları incelenerek hastanemizdeki HBV ve HDV seropozitifliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda 2011 – 2021 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine hepatit şüphesi ile başvuran hastaların serum örneklerinden elde edilen HBsAg ve anti-HDV sonuçları retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen serum örneklerinde HBsAg varlığı; Cobas 6000 e 601 (Roche-Hitachi, Switzerland) modüler sistemi kullanılarak, anti-HDV varlığı mikro ELISA (Dia.Pro Diagnostic Bioprobes, Italy) yöntemi ile araştırılmıştır. Çalışmaya dahil edilen ve HBsAg (+) olan 7692 hastanın %42,2’si kadın ve %57,8’i erkek hastadır. Bu hastaların yaş ortalaması 45,4 olarak tespit edilmiştir. HBsAg (+) hastalarda anti-HDV pozitifliği %1,02 olarak belirlenmiştir. Ülkemizde HBV enfeksiyonu olan hastalarda anti-HDV sıklığı bölgelere göre farklılık göstermektedir. Batı bölgelerinde %0-7, güneydoğuda ise %15 gibi bir sıklıktan söz edilmektedir. Bizim bulgularımız ülke genelinde verilen bu oranlardan daha düşük olarak bulunmuştur.</p> Yeliz Tanrıverdi Çaycı Kübra Hacıeminoğlu Ülker Sarah Al-Furais Asuman Birinci Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 1 3 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinin Topluma Dayalı Tıp Eğitimi Uygulamalarına İlişkin Öğrenci Görüşleri https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/46 <p>Bu çalışma Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi (OMÜTF)’nde yürütülmekte olan Topluma Dayalı Tıp Eğitimi (TDTE) uygulamaları hakkında öğrenci görüşlerini almayı amaçlamaktadır. Tanımlayıcı bu çalışma için evren 1789 örneklem 289 olarak hesaplanmıştır. Literatür eşliğinde araştırmacılar tarafından anket soruları geliştirilmiştir. Ankette öğrencilerin TDTE uygulamaları ile ilgili bilgi düzeyleri, hangi çalışmalar içerisinde yer aldıkları ve uygulamalar hakkındaki yeterlilik algıları sorulmuştur. Veriler Google-Forms aracılığı ile 10.02.2021-01.03.2021 tarihler arasında toplanmış, SPSS-26’da işlenmiştir. Veri analizi için betimsel istatistik yöntemleri (frekans, yüzde hesabı) ve ki–kare testi kullanılmıştır. Araştırmaya iki-altıncı sınıfa devam etmekte olan 325 tıp fakültesi öğrencisi katılmış olup, yaş ortalamaları 21,98±1,77 (min-max:18-29)’dir. Öğrencilerin 212 (%65,2)’si kadındır. Çalışmaya katılan 132 öğrenci (%74,4) TDTE kavramını hiç duymamışken, 110’nu (%33,8) duymuş ancak anlamını bilmediğini belirtmiştir. Fakültemizin topluma dayalı tıp eğitimi açısından yeterliliğini öğrencilerin %14,2’si yeterli bulmuştur. TDTE uygulamaları sıklıkla altıncı sınıf ve seçmeli programlarda; Aile Sağlığı Merkezlerinde, huzurevleri ve yaşlı bakım evlerinde, eğitim amaçlı ve gözlemsel olarak yürütülmektedir. Öğrencilerin %53,5’i programdaki yoğunluğu TDTE uygulamaları için en önemli engel olarak görmektedirler. Hastaların öğrencilere önyargılı olması ve öğrenci isteksizliği en sık ifade edilen diğer engel başlıkları olmuştur. Öğrenciler genel olarak TDTE kavramı ve fakültemizin uygulamaları ile ilgili fikir sahibi değildirler. Anlamını bilen ve TDTE uygulamaları hakkında fikir sahibi olan öğrenciler ise bunu yetersiz bulmaktadırlar. TDTE kavramının bilinirliğinin artırılmasına ve müfredatın her aşamasında yer verilmesine, program yoğunluğunun TDTE uygulamalarına yer açılacak şekilde sadeleştirilmesine ve öğrenci sayılarının azaltılarak küçük gruplar halinde uygulamalar yapılmasına ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır.</p> Burcu Suntur Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 4 10 Adölesan Erkek Futbolcuların Alt Ekstremite Morfometrik Karakteristiklerinin Değerlendirilmesi https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/110 <p>Futbolun ve alınan sosyodemografik bilgilerin katılımcılar üzerinde yapısal etkinliğini antropometrik ölçümler kullanarak kontrol etmek ve futbolun pes planus üzerindeki etkisini belirli teknikler kullanılarak tespit etmektir.</p> <p>Çalışmaya katılmayı kabul eden 120 katılımcının sosyodemografik bilgileri (yaş, ayak numarası, boy, kilo, BMI), antropometrik ölçüm değerleri (alt ekstremite total uzunluk, uyluk uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu, diz çevre ölçümü, bacak çevre ölçümü, ayak bileği çevre ölçümü) kaydedildi. Grivas Klasifikasyon Sistemi, Staheli İndeksi, Clarke açısı değerleri alınan ayak izi yöntemi ile hesaplanarak değerlendirildi.</p> <p>Futbol oynayan katılımcıların (n=64) yaş ortalaması 11,50 değerindeyken kontrol grubunun (n=56) yaş ortalaması 11,00’dır. Futbol oynayan ve futbol oynamayan katılımcılar arasında diz çevre ölçümü, bacak çevre ölçümü, ayak bileği çevre ölçümü değerlerine bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p&gt;0,05). Bu iki grup arasında ise alt ekstremite total uzunluğu, uyluk uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğu değerlerine bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p&lt;0,05). İki gruptan da alınan ayak izi yöntemi ile ölçülen Grivas Klasifikasyon Sistemi, Staheli İndeksi, Clarke açısı değerlerine bakıldığında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmamıştır (p&gt;0,05).</p> <p>Çalışmamızın sonuçlarına göre futbolun pes planus üzerinde etkisi yoktur. Futbol boy, alt ekstremite total uzunluğu, uyluk uzunluğu, bacak uzunluğu, ayak uzunluğunu etkilemektedir.</p> Selen YILMAZ Engin Çiftcioğlu Cem KOPUZ Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 11 16 Spermiyogram Parametreleri ile Hemogram Parametrelerinin Karşılaştırılması https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/85 <p>Bu çalışmada sperm parametreleriyle hemogram değerlerinin arasındaki ilişkiyi ortaya koyduk. Çalışmada Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi ve Samsun Gazi Devlet Hastanesi’nde spermiyogram testi vermiş 16 ile 62 yaş aralığında 300 hasta retrospektif olarak hemogram parametreleri yönünden incelendi. Elde edilen verileri değerlendirmede Kolmogorov-Smirnov, Shapiro-Wilk testi, Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis H testleri kullanıldı. Spearman sıra korelasyon katsayısıyla tüm ilişkiler değerlendirildi. Yapılan incelemelerde hastaların ortalama yaşları 30.9±7.112 olarak belirlenip en düşük yaş 16 iken en büyük yaş 62 olarak bulunmuştur. Beyaz kan hücresi (WBC) arttıkça toplam hareketlilik, ileri hareketlilik, Kruger ve hareketsizlik artmaktadır. Hemoglobin (Hb) değeri arttıkça toplam hareketlilik, ileri hareketlilik azalmaktayken, hareketsizlik artmaktadır. Hematokrit (Hct) değeri arttıkça toplam hareketlilik, ileri hareketlilik, Kruger ve ileri hareketli sperm azalmaktayken, hareketsizlik artmaktadır. Trombosit sayısı (PLT), Lenfosit (LYM), Nötrofil (NEU), Prokalsitonin (PCT) değerlerinin sperm parametreleri ile aralarında bir korelasyon tespit edilmemişti. WBC, Hct ve Hb seviyelerinin artması sperm hareketliliğini azaltırken WBC ve Hct seviyelerinin artması ise ek olarak sperm morfolojisini olumsuz yönde etkilenmiştir.</p> Kenan Demir Rumeysa Göç Süleyman Tümer Çalışkan Zehra Yılmaz Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 17 20 İntrakranial Anevrizma Cerrahisi Sırasında Kritik Anlar: Cerrahi Sırasında Alınacak Önlemler ve Oluşacak Komplikasyonların Yönetimi https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/45 <p><strong>Özet</strong></p> <p>Subaraknoid kanamalar büyük çoğunlukla yırtılmış intrakranial sakküler anevrizmaların bir sonucu olarak klinik pratikta karşımıza çıkarlar. Sakküler anevrizma dar intrakranial arter duvarlarında oldukça ince duvarlı protrüzyonlardır. Bu anevrizmatik yapılarda çok ince veya olmayan tunika media vardır. İnternal elastik lamina ya yoktur veya oldukça ciddi bir şekilde parçalanmıştır. Anevrizmaya bağlı subaraknoid kanamadan sonra hasta tekrar kanama riski altındadır. Anevrizmanın cerrahi teknikler ile onarılması bu kanama riskini ortadan kaldıracak en etkin yöntemdir. Anevrizma cerrahisi sırasında işlerin beklendiği gibi yolunda gitmemesi bazı işlerin ters gitmesi cerrahi sırasında komplikasyonlardan kaçınmak ve bu komplikasyonları yönetebilmek oldukça önemlidir. Bu kısa derleme yazıda konu burada detaylarıyla karmaşık konulara girilmeden anlatılacaktır. Ancak bu konunun detaylarına girmeden önce başarı konusunda kısa ve öz bir takım sözler söylemek uygun olacaktır.&nbsp; Başarı bir mucize veya bir tesadüf değildir,&nbsp; başarı ciddi ve detaylı bir ön hazırlık süreci, sabır ve sebat ile sıkı bir çalışma ve başarısızlıklardan ders çıkarma sanatıdır.&nbsp;Yukarıdaki cümlede bahsedilen&nbsp; konular beyin ve sinir cerrahisinin vasküler cerrahi bölümünde ameliyat sırasında, ameliyathane odası içerisinde cerrahinin en kritik sürecinde ters giden işlerin önüne geçilmesi ve komplikasyonlardan kaçınılması için oldukça gereklidir. Bu cümleyi bura da detaylandıracak ve konumuza uyarlamaya çalışacağız.&nbsp;&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>Anahtar Kelimeler: </strong>İntrakranial anevrizma, , komplikasyonların önlenmesi, nöroşirürjikal tedavi</p> <p><strong>&nbsp;</strong></p> <p><strong>Abstract</strong></p> <p>Subarachnoid hemorrhages are mostly seen in clinical practice as a result of ruptured intracranial saccular aneurysms. Saccular aneurysms are very thin-walled protrusions in narrow intracranial artery walls. These aneurysmatic structures have a very thin or absent tunica media. The internal elastic lamina is either absent or severely ruptured. After subarachnoid hemorrhage due to aneurysm, the patient is at risk of rebleeding. Repairing the aneurysm with surgical techniques is the most effective method to eliminate this bleeding risk. During aneurysm surgery, if things do not go as expected, some things go wrong, avoiding complications during surgery and managing these complications is very important. In this short review article, the subject will be explained in detail here, without going into complex issues. However, before going into the details of this subject, it would be appropriate to say some short and concise words about success. Success is not a miracle or a coincidence; success is a serious and detailed preparation process, the art of hard work with patience and perseverance, and learning from failures. The issues mentioned in the above sentence are very necessary during vascular neurosurgery, in the operating room, in order to prevent the wrong things and avoid complications in the most critical process of the surgery. We will detail this sentence here and try to adapt it to our topic.</p> <p><strong>Keywords: </strong>Intracranial aneurysm, prevention of complications, neurosurgical therapy</p> Cengiz Çokluk Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 21 30 CRISPR-Cas9 gen düzenleme sistemi ve hastalıklar için tedavi yaklaşımı https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/54 <p>Kümelenmiş, düzenli aralıklarla kısa palindromik tekrar (CRISPR'ler) dizileri, birçok bakterinin ve neredeyse tüm arkelerin genomlarında yaygındır. CRISPR/Cas9 gen düzenlemesi için güçlü bir teknolojidir. Yüksek özgüllüğü ve etkinliği nedeniyle, CRISPR/Cas9, çoklu genetik değişiklikleri içeren insan hastalıklarının tedavisinde, özellikle kanser için yaygın olarak kullanılmaktadır. CRISPR/Cas9 tarafından farklı hastalıkların tedavisi kavramları oluşturulmuştur. Bununla birlikte, klinik uygulamaları için önemli zorluklar devam etmektedir. Terapötik potansiyelin yanı sıra, CRISPR-Cas9 aracı, ilaç keşfi ve geliştirilmesi için genetik olarak engellenmiş hayvan modelleri oluşturmak için de uygulanabilir. Bu derleme makalesi, CRISPR-Cas9 sistemlerinin kökenini ve kanser, alerji, immünolojik bozukluklar, Duchenne kas distrofisi, kardiyovasküler bozukluklar, nörolojik bozukluklar, kistik fibroz, gözle ilgili bozukluklar dahil olmak üzere çeşitli genetik bozukluklara karşı terapötik potansiyellerini tartışmaktadır.</p> Elza Balakishiyeva Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 31 38 Polisitemia vera hastalığında güncel tedavi yaklaşımları https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/94 <p>&nbsp;Polisitemia vera (PV), eritrosit miktarındaki artışla tanımlanır ve sıklıkla trombosit ve granülosit üretiminin aşırı seviyede olduğu ve splenomegali ile birlikte gelen bir miyeloproliferatif hastalıktır. JAK2V617F mutasyonu, PV tanısı konan hastaların %95'inden fazlasında bulunur. Kemik iliğinde eritroid, miyeloid ve megakaryositik hücrelerde artış görülür. PV'nin sonuçları hastalık sürecinde ortaya çıkan komplikasyonların ciddiyetine bağlıdır. Trombotik komplikasyonlar, PV'de morbidite ve mortalitenin başlıca nedenidir. İyi tedavinin zamanında başlanması, hastalığın süresini etkiler. Eritrositozun kontrol edilememesi tromboz riskini artırır. PV'nin normal yaşam süresi ile ilişkisi bazı çalışmalarda gösterilmiştir, ancak trombotik komplikasyonlar ve akut lösemiye dönüşüm sonucu artan mortalite de bildirilmiştir. Bu çalışma, PV tanısı konan hastalarda patogenez, tanı yöntemleri ve güncel tedaviyi vurgulamayı amaçlamaktadır.</p> Hakkı Emre Harbalıoğlu Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 39 44 Miyelodisplastik Sendromların Sınıflandırılması https://ojs.omu.edu.tr/index.php/tipdergi/article/view/51 <p>Miyelodisplastik sendromlar (MDS), hematopoietik hücrelerde morfolojik displazi ve kemik iliği yetmezliği, refrakter periferik sitopeni ve akut miyeloid lösemiye (AML) ilerleme riski ile kendini gösteren, etkisiz hematopoez ile karakterize çeşitli klonal hematopoietik bozukluklar grubudur. Genel popülasyonda, 100.000 kişide 5'te görülür. Bu derlemede Miyelodisplastik sendromların sınıflandırma ve skorlama sistemleri incelenecektir.</p> Elza Balakishiyeva Telif Hakkı (c) 2023 Ondokuzmayıs Tıp Dergisi 2023-08-30 2023-08-30 2 1 45 48